30 Ekim 2005

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ



1. Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik.
2. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin!
3. Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner.
5. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.

Dualarınız kabul, geceniz mübarek olsun...

14 Ekim 2005

kaybolmayan hayat istiyoruz kaybolmayan...

evde bir anda panik ortamı oluştu. herkes (annem,babam,halam) evin içerisinde koşturmaya başladı. ne yapacaklarını şaşırmış gibiydiler.

babam _ alla alla nereye gider... nerde bu yahuu... alla allla...
annem _ nereye koydun ki.. salona da bakın... allaa aalllaa
halam _ mercaaan sen gördün mü? ya belki mercan almıştır...
mercan _ almadım ben yaaa...

ve bi ses : heh burda burda....

ben kaybolsam bu kadar panik olmaz...
kaybolan gazeteydi.günlük bir gazete... halbuki burda koca bi hayat var kaybolmamaya çalışan...

11 Ekim 2005

...

dışarda yürüyorum... herkes bana bakıyor sanki...
kime baksam gözleri gözlerim de...
sanki hepsi birden biriken suların ne zaman akacağını merak ediyorlar...
evet hepsi meraklı...
bense zor tutuyorum... hüngür sümük dışarlar da görünmek istemiyorum.
ama yüzüm asık... asıktan da asık... bi farkettim ki yumruklarım sıkık.
her an biraz daha zorluyor bentleri sular...

en sonunda varınca oraya kurtuldular benden...
tanıdıklar şaşkın...
ne oldu diyorlar ısrarla...
bense "hiiç" demekten yoruluyorum...

anlatsam...
ağlarım...
anlattım...
ağladım...
bu yaz hiç duymamıştım seslerini...
ama şu iki gündür kulağımın hemen önünde sanki düğün var. türküler,şarkılar... hiç durmuyorlar...
bu sivrisinekler aklımı alacaklar...
aman Allahım... aklıma mukayyet ol...

yan odadan gürültü patırdı..
annemin elinde yastık.sivrisinek kovalıyor.
ben sadece yorganı geçiriyorum kafama.
gene de vızıltı son ses...
insanda pardon sinekde biraz saygı olur canım.
ne bu böyle. gece vakti...

10 Ekim 2005

Kabuğunu koparmadan
ne bir elmayı soyabildim
ne de iyileştirebildim bir yaramı
ama karşıma çıkınca
kızmadım hiç elma kurduna
bendim çünkü bıçağı saplayan
onun yurduna...
S.U.

bu adamı seviyorum...
yine yeni yeniden sim kartımı kaybettim...
hayırlı uğurlu olsun...

09 Ekim 2005

bazen mousem kayboluyo...
sinir oluyorum..
nereye gidiyo anlamıyorum ya...
zaten çok donuk oldu son zamanlarda bilgisayarım...
nezle ve grip arasında ki farkları hiç bir zaman bilemedim. öğrenebileceğimi de zannetmiyorum. gerçi çokda gerek yok. ama neyin var dediklerinde _ "ııı nezle midir grip midir öyle birşey" deyince pek inandrıcı olmuyor sanırım...
ilaç aldım... kulaklarım uğulduyor... burnum akıyor... bide acıyor... gözlerim yaşarıyor... neyim var doktor hanım? yada bey ? :p
yoksa sadece ağlıyor muyum ?
resmen duam kabul oldu... :D hasta oluyorum... burnum akıyoor,kulağım sızlıyor...bi halsizlik bi vurdumduymazlık... kim bana bakacak şimdi... :(

böyle mübarek aylarda ne dediğimize önem vermeliymişiz... dua yerine geçiverirmiş... kimseye gelme dememeliymiş... gelmezmiş... Allah korusunmuş...

güzel güzel dualar edelim... hayırlara ulaşalım inşlh...

( aklıma ne geldi ;
yemeğimizi yemeden duamızı edelim
verdiği nimetler için Allaha şükr edelim
yediğimiz can olsun,
içtiğimiz kan olsun
hepimize yarasın (!)
afiyet şeker olsun... )

durup dururken burnum akmaya başladı... ilk defa oluyor sanki... gerçekten burnumla sorunlarım var. zaten kiminle sorunum yok ki.. :(

08 Ekim 2005

fakir çiğeri yapmış annem bugün. çok severim. sık sık yapar annem. aslında o kadar basit bir yemek ki.. nednse çok lezzetli geliyor bana. ciğer alamayanları düşünüp mü yiyorum nedir... bilemiyorum...
bi patats bi soğan var... bide yağ... tavsiye ederim...

demin haberlerde kuş gribi Türkiyeye geldi dediler.. ben burnumu çektim... halbuki 2000 hindi ölmüş... gerçekten kuş gribinden bahsediyormuş...:( niye üstüme alındıysam... sanırım hasta olup birilerinin bana bakmasını istiyorum... acıyın bana...

...

annem : hırkanı ters giymişsin..
ben : aaa evet...
annem : ondan ters gidiyor işlerin...
ben : :(

ters giden tek şey sadece hayat halbuki...

M

hayret bir şey ya... bir günüm bir günümü tutmuyor. gerçi "bir günü bir gününe eşit olan bizden değildir " gerçeğide mutlu ediyor beni. ama benim değişik olan yönüm sadece manevi anlamda. yani bi gün mutlu bi gün mutsuz. afallıyorum yahu. biri bana dur desin...

beni mutlu edecek kim var diye düşünüyorum da... mutsuz edenler hep yanımda. ve beni gün ve gün mutsuz etmeyi başarıyorlar. ve beni mutlu edenlerden veya eden şeylerden ayırmak istiyorlar. çok ilginç ya... hakkaten güleyim mi ağlayım mı bilemiyorum bazen. şuan ne mutluyum ne mutsuz. öle ruh gibi bir haldeyim. halbuki mutlu olmam gerekir. şükürler olsun Rabbime.

ama beni mutlu edin ya.. artık sıkıldım...

ınternette beni pek mutlu ediyor. gülüyorum,eğleniyorum...konuşuyorum...okuyorum...dinliyorum... vb. bir sürü aktivite... :)

sanırım ben arkadaşlarımla olmak istiyorum. çok özlüyorum... gülelim dertleşelim yahu... iftarlar yapalım... sahurlara kalkalım... alışveriş yapalım... biri benim omzumda ağlasın... bende dizinde yatayım...
konuşalım... konuşalım... konuşalım...

07 Ekim 2005

my favorite song :)

di di diriddi
eyva siri diriddi

du du duruddu
eyva siri duruddu


keşke şartlar müsait olsa bu şarkı için çektiğimiz klibi koyabilsem buraya...
belki sadece şarkıyı...
yakında...

....

son gelişim pek hüzünlü pek dertli olmuş... son zamanlarda neşeliyim. kalabalık oluyor etraf sanırım ondan. arkadaşlarla görüşmek güzel, evin kalabalık olması daha da güzel geliyor gözüme artık. kimsse ile kavga etmekte istemiyorum. sevmek istiyorum herkesi herşeyi.. koşar adım çıkak dışarı.. tanıdık tanımadık herkese selam vermek falan... yok abartmayalım ama iyi gitmekte her şey... tabi sorunlarda yok değil ama böyle günlerde düşünmemeli kötülükleri. dua etmeli...

iftar sofrasıda kalabalık olunca güzel oluyor. tüm aile toplanınca. mim demiş te aklıma geldi. iftar programlarının bazısı izlenebilir nitelikte. ama geçen akşam tam açtım bakalım ne var diye. karşıma bir dansöz çıktı. şok oldum. bu kadar da olmaz.. hadi şarkı türkü geçtim de... neyse...

biz kendimizi düzeltme çabalarında olalım. hayrılısıyla mübarek günleri en feyizli şekilde geçirelim.

03 Ekim 2005

gökyüzüyle ne kadar da benziyoruz şuan.
ben sesini duyuyorum onun. ama benim sesimi kim duyacak ?

...

sonunda çıktım bugün dışarı ama.. pek elverişli hava koşullarına rast gelemedim maalesef. olsun güzeldi gene... sevdiğim insanlarla olmak güzel.. bazen herbirşeyi atıp kenara sevilenlerle olmak yetiyor. bugün de yetti... şükür... darısı salıya...

02 Ekim 2005

...

yok ben artık dayanamayacağım.. şuna bakın hele saat 1 olacak nerdeyse.. ben evdeyim tüm geçtiğimiz hafta olduğu gibi. hava pek ii değil bu yüzden nasıl galiba canım sinemaya gitmek istiyor. kevin costner ın bi filmi varmış keşke biri beni arasa da hadi gidelim dese.. ama ne arayanım vaar ne soranımm.... bitek annem aradı sabah uyandın mı diye. yahu işim olsa uyuyasım gelir ama yok uyuyamıyorum. erkenden kalktım gene bugün. bi dışarı çıktım kahvaltı için birşeyler aldım. yedim yedim ama bana sorun hele birşey anladın mı... yok ya yanlızlık zor iş. kimseyi yanlız komasın Allah.

ne yürüyebildik bugün ne başka birşey. bu gidişle bugünde akşaaamaa kadar evdeyim. en iyisi takı makı yapayım. gazeteleri okumayı bitireyim hele bi. ablamda pembeli bişi istedi. bi arkadaşta morlu bişi istedi. bi bakınalım hele... neyse gene ben bunalıma doğru gitmekteyim işte böyle. Ramazan ayı girsin de bari rahatlarız biraz inşlh...

01 Ekim 2005

cevizkıran'dan doç.dr.C. Sinan Sağıroğlu

aman iyi ki ŞaHaN çıktı. neşem yerime geldi...


çok az kaldı....


az sonraa....
sadece bu blogda...

MeRCaN BuNaLıMDa....
telefon ediyorum telefonlar açılmıyoo... bugün çok gıcık bi gün...
tek başıma gezmeyi hiç ama hiç sevmiyorum. hafta içi evde olduğum yetmezmiş gibi bugün de evdeyim. arkadaşlarım beni ekti diyebilirim. halbuki tüm haftasonu cts biraz eğlenirim kızlarla diye geçirmiştim. ve bu ruh hallerindeyken bir diğer arkadaşım yarın koşmasak mı dedi avrasya maratonunda. uyuyacakmış. bende sen de beni ek dedim. kahvaltı yaparmışız ama koşmayalımmış... çünkü uyuması gerekliymiş. of.. şimdi de boş boş oturuyorum evde. takı makı birşeyler yaptım. canım sıkıldı. yemek yesem dedim. tekbaşıma onu bile canım istemedi. keşke annemlerle gitseydim, sırf bugün kızlara ayıp olasın diye kaldım halbuki. her neyse artık geçti zaman zaten. keşke demeye gerek yok. hayırlısı yarına.
heh nerden geldim buraya. işte ben tek başıma gezmeyi hiç sevmiyorum. şimdi çıksam dışarı anca hani alışveriş yapmam lazım. ama limit mimit kalmadı artık bende :( heh aklıma gelmişken ben bi arıyım da limitimi yükseltiriyim.

msn paralı olacakmış...

bana artık göndermeyin şu mailleri ya... bi bakıyorum aa uzun zamandır görüşmediğim bi arkadaştan mail gelmiş. bi açıyorum ki msn paralı olacakmış bu maili 19 kişiye gönder. hiiç ısrar etmeyin göndermedim göndermicem de. isterse olsun msn paralı. anamızın karnından msnle mi doğduk. gerçi hani akşamları kalabalık iyi oluyo ama :P
yok yok bu maillerin amaclari eposta adreslerini toplamak ve bu topladiklari adreslere spam gondermekmiş zaten... benim adresimi artık ezberlediler ne göndereceklerse göndersinler bi daha da uğraştırmasınlar beni bu maillerle...

ve son...

Belki seni cumartesi gününün sevinçli sabahında bulacağım,
Yüzün gülecek,
Aslında tek yüzün değil gözlerin, kalbin gülecek...
Beni bulacaksın....
Gülüşün sonsuzlaşacak...