21 Eylül 2006

yüzünü bile görmek istemiyorm
yoluma çıkmasan iyi edersin.
sözlerim sana ağır mı geldii?
kalbini mi kırdım afedersin...

nasıl da neşeli söylüyor bu şarkıyı demek akalın değil mi? ayrılmış, bitirmiş ama bi neşe var gözlerinden belli. evet evet beni de görseniz nasıl mutluyum. nasıl gözlerimin içi gülmekte anlatamam. ve aynı şarkıyı bende mırıldanarak ayrılıyorum. gözlerimin içi gülüyor, dişlerim inci gibi, evet evet nerdeyse gülmekten gamzem çıkacak.
seneler nasıl da hemen geçiveriyor değil mi? 1buçuk senedir blogblogblogluyorz buralarda. değiştiremedik de, gidemedik de.. teşebbüs etmişliğimiz çoktur ama hep birileri vazgeçirmiştir. ama şimdi blogdan vazgeçme zamanıdır. yeni yeni olaylara yelken açmalı olmazsa yüzmelidir.
insanoğluyuz işte. neyden sıkılmıyoruz ki. gün geliyor blogdan sıkılıyoruz gün geliyor arkadaştan. hep yanımızda olan ne peki? dostlar...
ne lazım insana biliyormusunuz? gerçek dost.koruyacak, gözetecek, sevecek, ilgili, sevgili olacak. blog mlog bahane... dostluklar şahane efendim..
ne demiştim sıkılıyoruz işte. hani gerçek şu ki blog yazmaktan sıkılmadım. ve muhtemelen ben evde yazmaya devam edeceğim. belki gün gelip lamer kitapçı raflarında olur? he ne dersin hoş olmaz mı? :p aman abartmaya gerek yok. :) neyse dediğim gibi yazmak güzel şey. ve ben çok çok çok daha iyi ifade ediyorum yazmayla kendimi. şimdi diyecceksin ki ey okuyucu. bu mudur yani iyi ifade. hiç konuşmayı bilmiyor demek ki bu kız. (soralım) bilmem doğrudur belki. konuşmayı bilmem. yazmayı da bu kadar anca işte. mazur görmeli.
beni okuyan,okumayıp göz gezdiren,merak eden,arada bi yorum yapan, anonim olarak beni unuttun yazan, link veren ( özlkle la bün(ki blog olayında son noktamdır:p)), sinirlenip linkimi kaldıran, link vermemi isteyen, link vermedim diye kızan,blogdan doğru gerçek hayatta görüştüklerim, canı gönülden görüşmek isteyip bi türlü görüşemediklerim,msn de ilerleyen dostluklar,biten dostluklar... çok uzattım.. :) hepinize teşekkürü bir borç biliyorum. teşekkür ediyorum...
belki biyerlerde bloglamaya devam ederim bi müddet.

öle işte.. :)

20 Eylül 2006

filmlerde dizilerde en kolay rol aslında ağlamaktır. üzüntülü bir an getirirsiniz aklınıza. öyle ağlarsınız işte. eğer olmuyorsa soğan kullanırsınız o gözyaşını ne yapr ne eder çıkartırsınız. ama gülmek öyle değil. geçmiş senelerde ki asmalı konak dizisinde özcan denizin bir gülme sahnesi vardır. hep aklıma gelir yalan gülüşler gördüğümde gerçek hayatta. öyle bir güler ki hani msnde hahaha derler siz acaba alay mı ediyor yoksa gerçek bir gülüş mü anlayamazsınız ya. işte öyle birşeydi. o kadar yapay ve o kadar yalandı ki. ve ben dedim ki içimden Allah tan bu bir dizi. yoksa bir insanın yüzünden sahte gülüşler görmekten kötüsü yok. hele tanıdığınız bir insan sizi, sahte gülüşlerle karşılıyorsa... aslına bakarsanız sırf gülüş de değil sahte bir bakış bile insanı yaralamaya yeter. görmek istemiyoruz sahte insanlar hayatımızda. bir gerçek gülücük dileğimiz...
öle işte...
dervişin fikri ne ise zikri de o dur efendim. benim de son zamanlarda gündemimde hep aynı konu olunca yazdıklarım da kusura bakmayın hep aynı konuya bağlanıveriyor. ister "pembe dizi" diyin ister "bu kadar da olmaz ki canım" diyin ister "okumayın". ama durumum bu. napayım ki. rol yapmayı ben hiç sevmem. neysem odur. ne düşünüyosan söylerim ve yazarım. e hal böyle olunca sanırım biraz düşüncesizlik etmiş oluyorum. çevredekileri düşünmeden yazıyorum işte. e her insan hata yapar. ama buna hata değil mutluluk paylaşımı olarak bakıyorum ben. ve mutluluğun herkesi mutlaka biryerlerde bulacağına inanıyorum. mutluluklar daim olsun inşlh...

15 Eylül 2006

demet akalın ablamız son hitinde diyor ki ; herkes hakettiği gibi yaşıyor..
şarkı öylece çalarken radyoda bi kulak kabarttım ki bu cümleyi söyledi ve şarkı bitti. nelerden bahsettiğini tam olarak bilmiyorum başka. ama bu cümle beni nası düşüncelere daldırdı anlatamam. delimiyim neyim düşüneck şey kalmadı sanki. neyse.. herkes hakettiği gibi yaşıyr diye birşey olabilir mi?yani bi üzüntü yaşıyorsak bunu illa hak ettik biz ondan mı? yoksa imtihan mı? sanırım ikiside. yani bazı üzüntüler imtihan olarak gelirken başımıza. bazısı da sırf kendi hatalarımız yüzünden oluyor. çok ileri gidiyoruz isyan ediyoruz belki. daha çok ben şöyle düşünürüm ki Allaha karşı olan kulluk görevimizi itina ile benimseyip yapmıyorz. sorsanız herşeyi biliyoruz. dinimiz imanımız herbişeyimiz öyle yerinde ki sözde. bizden iyisi yok iman yönünden sanki. böyle konularda çok seviyorz konuşmayı,nasihat vermeyi. ama gelin görün kendimize bakmıyoruz. işte çuvaldızı kendimize hatta iğneyi de ufak ufak arada bi bi yerlerimize batırmalıyız. batırmadan olmayacak, yoksa daha da batacağız yerin dibine.
ama benim içim temiz.. Allah affeder.. :p
derler genelde ama.. inşlh Allah afffeder deyip bu blogu da bitirelim efendim. saygılar... bir diğer blog gününde görüşmek dileğiyle.. esen kalın...

yoksa yoksa??

ne "merak"lı milletiz yahu. bırakın sadece ben "merak" olayım.
aslında tamam hani tanıdığım bi insan hakkında gerçkten merak ederim neler olduğunu falan hayatında. ama ama ama... tanımadığım etmediğim bi insanın takenlığını hiç sorgulamadım sorgulamam da. yok hayır neden sorgulayım ki.
_takenmısınız?
_hayır değilim.
_ozaman takenlaşalım mı?
bu mudur yani istek?
_takenlığınız sadece rahatsız edilmemek için mi?
soruya bak. eğer öyleyse işte rahatsız ettin. ama eğer değilse ki gerçekten takensam takenım ben ya ne bulaşıyosun. aa benim rahatımı kaçırıyosun.. bulaşmamak lazım efendim.insanlar takenlıklarını rahatça yaşasınlar. bırakın..

hele bi arkadaşımız.. "yoksa yoksaa ahmdle sen mi" diyerek ne kadar da büyük bi keşif yapmış öle. o söyledi de bende anca anladım zaten. meğer benim mutluluğum ahmdmiş. iyi ki söyledin anonim kardeş. Allah razı olsun.

mutlu mutlu sinirlendiriyorlar beni. ama olsundu.ben mutluyumdu...

bir diğer değinmk istediğim konu.. flickrın fotoğraf sitesi oluşunun dışında yonjalaşması. bir tek ben mi çekiyorum bu derdi diye sorarım tüm flickristlere? nedir insanların bu kadar aranmasının nedeni efendim? hani bu tür işlerin nasıl işleyişini de iyi bilebilseler neyse. ama olmuyor böyle efendim. hangi kız "selam ey ruh" diye hitap eden birine cevap yazar ki. bak gece gece korktum...

ay pek asi hissettim kendimi. bloga,flicrka karşı direniyorum falan sanki. ben dolmuşum patladım işte böyle. kimse kırılmasın alınmasın. burası benim blogum,yazdıklarım (bak -ım eki) beni ilgilendirir. (bide seni) alınganlık falan yapıp cevap vermeye,mail atmaya kalkmamak lazım. burda kendince bloglayan biriyim şte.. flickrda da resim paylaşan biri. o kadar. (ama şaka maka 33 bin ziyaretçi olmş. vay.. kıskanma seninde olacak. hele bi bbin ol da gerisi gelir.:))

bi fikir geldi aklıma. yonjada mı fotoğraf paylaşmaya başlasam? :p
lisede müdürümüz hani öretmenimiz falan da deil resmen müdürümüz istiklal marşı öncesinde bizlere nasihat ederdi. hepimizin beynine kazınmış atasözü niteliğinde gördüğümüz cümle şudur; erkekten kıza kızdan erkeğe arkadş olmaz. olursa kocası ya da karısı olur. bizler lise hayatımız boyunca bunu dustür edinmiştik. tabii ki ilerleyen yıllarda olmadı değil. oldu arkadaşlarımız hala da var. zaten hani hiçbizaman hiçbi insan dur bi erkek arkadaşım olsun demez. hani olsunda onunla samimi olayım falan. gerçi bazen kızlardan daha iyi erkeklerle anlaşıldığı bi gerçektir bazılarında. sanırım bunun nedeni de kızların birbirlerini çekemiyor oluşları olabilir. hani hep bi yarış içinde olurlar ya kızlar. ondan sanırım erkeklerle daha iyi anlaşıldığı ileri sürülebilir. artı erkeklerde genelde esprili ve akıllı olduklarından tercih sebebi olabilir çünkü açık söylemek gerekirse kızlar bazen çok salak oluyorlar. bi espri yaptığımda anlayabilen biri olsa karşımda çok daha iyi olur değil mi :)
erkekler kız arkadaşlarla daha iyi anlaşıyormu acaba? sanmıyorum. ve tasvip etmiyorum... :p

12 Eylül 2006

nerde kalmıştık.. mutluluk güzel şey demiştik değil mi? :)
ama mutluluk da korkuturmuş insanı biliyor musunuz ? hem süper bi mutluluk yaşayıp hem de korkmak nedir? kaybetmekten korkmak değil mi? evet aynen öyle. peki aman kaybederim diye diye korkup mutluluğu yaşayamamak mı lazım yoksa anı yaşamak daha mı iyi? ya evet biz anı yaşayalım. mutlu olalım.
*
mutluyum falan ama netim yok yaa :) nolcak böle bilmiyorum. dün dışarı çıktığımda uygun bi ınternet kafe aradım bulamadım. hepsinin önünde öbek öbek serseriler vardı. burdan yetkililere sesleniyorum aile ınternet kafeleri açılsın. olmuyor böyle. rahat rahat olmak istiyorum. bide bu 146 yüzünden faturada nası değişiklikler olacak merak ediyorum açıkcası. neyse adsl parasını burdan çıkartırım belki :)
isim alıp ortalığı kasıp kavuracakken şu hale de bakınız efendim.. mcetin düşünüyorum ama abimi hep ben mcetin olarak düşünmüştüm. ben merce olabilirim belki. neyse kısmet.. zaten ben alana kadar bi isim, soyadım değişecek :p
*
işte böyle...
bugünlerde...


Aşk böcüğü