07 Haziran 2006

hüzün istiyoruz belki de. hüznü mü seviyoruz? ve nedense mutlu olmayı saklıyoruz ceplerimizde... hani kış gelmiştir üşümüşsünüzdür. artık kışlıklar çıkar dolaplardan. sonra tam giyersiniz. elinizi cebinize atarsınız ve o da ne bi para çıkar. ya insanı ne kadar da sevindirir. bu mudur peki? saklamamızın nedeni mutluluklarımızı ceplerimizde. hani sonradan karşımıza çıksın mı istiyoruz yoksa? yok yok olmaz ki ama.. ne derler hani şimdi ki 10 ytl yi mi 5 gün sonra verilecek 20 ytlyi mi tercih edersin diye? evet herzaman bugün olanı tercih etmelidir. demek ki mutlulukları da yeri ve zamanı gelince yaşamalı. yaşayamayanları uyarmalı.
bi insan ne ister ki.. yani neye ihtiyacı vardır ki? bi sevgi mi? bi birliktelik mi? bi aile mi ? para mı? bence ne maddi ne manevi olarak olması gerekenler önemli. önemli olan huzurlu olmak ve huzurla gelen mutlulukla yaşamak. huzuru da sağlayacak şeyler kişiden kişiye değişir.
şükür etmeli...
ne demiş pinhani abimiz..
iyiler bu savaşı kaybetmiş..
ben nasıl büyük asdam olucam?
kötü olmak...

1 yorum:

Vladivostox dedi ki...

acikcasi ben 5 gun sonra verilecek 20 ytl'yi tercih ederim. tabi 'carpe diem'e de inanirim. hem cocuk yaparim hem kariyer gibi oldu simdi, neyse :)