02 Mayıs 2006

aç kapıyı bezirgan başı,bezirgan başı
kapı hakkı neee alırsın nee verirsin
bir sıçan iki sıçan üç de kapaan...

en çok oynadığım oyunlardan biridir ortada sıçan. yok bu ortada sıçan değildi. gerçi onu hiç oynayamazdım. sevmezdim işte birileri tarafından vurulmayı falan. ama şu bezirgan başı olayı en güzeliydi. böle isimler takardık. genelde meyve isimleri olurdu. ben hemen çilek derdim. ıy... bazen renkler olurdu. çok güzel oyunlardı bunlar. acaba 4'e giden yeğenim bu oyunu biliyor mu?
birde tekerlemeler vardı aklımızı başımızdan alan. belki ilk keşfettiğimiz kafiyelerdi. "vay be bunların sonu aynı" falan derdik belki. o yüzden ezberimizde hala, unutamadık o günleri.
en meşhurlarından belki ;
...?... çamaşır yıkar, başından terler akar, o terler benim olsa, 2 kardeşim olsa...
ahaha çok komik. nasıl hatırlıyorum ya...
yağ satarım bal satarım ustam ölmüş ben satarım oyununu da sevmem. ne öle kandırmalar etmeler. masum hoş oyunlar güzeldir. tatlı tatlı şarkılar söylenmelidir. eğlenilmelidir işte.
sanırım erkeklerin böyle ezbere dayalı oyunları yoktu. maçtır,kovalamacadır,elleri silah gibi yaparak dıkşın dıkşın halden hale girmelerdir.. e daha ne olsun.. işte sonuç şimdi ki gençler. halbusam ki onlara da böyle masum şeyler öğretilseymiş... yok yok.. vazgeçtim.. :)
şimdikiler çok klasik bir laf olacak ama bilgisayar ve televizyon başındalar çocuklar. hakkaten dışarda sobeleme oynayan çocuklar falan göremiyorum ben. yoksa artık oynayacak yerleri mi yok? olsundu ya. istedikten sonra bulunurdu. bizler bulurduk bi boş arsa oynardık...
arsa deyince aklıma ne geldi. kızların geneli evcilik oynar zaten. ama bu evcilikte en sevdiğim şey yemek yapmaktı benim :) ama çamurla tabi. ya hatırlıyorum da süper şeyler yapardık. böyle köftelik çamuru kırk metre öteden tanırdım. ah ahh.. ufak köfteler yanına da papatyalardan pilav. çok güzel günlerdi. süper bi ev hanımı olucam ben :p

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben de en çok ip atlamayı severdim. Ama nedense arkadaşlarım benimle sevdiğim oyunu oynamayı pek sevmezdi. Emin değilim sanırım, atlamaya dışardan değil de ancak içerden başlayabilmemden. Bir de çok hızlanamazdım öyle akrobatik hareketler de yapamazdım ip atlarken, otur da kalk gibi.
İpi çevirirken atlayanlar uzun süre yanmadılarsa, ben ip çevirmekten sıkıldıysam kendime bir kurban seçer ve o atlarken ipi gizliden çekerdim yansın diye ama o aramızda kalsın :)

Adsız dedi ki...

köftelik çamurlar ha. iyiymiş, eline sağlık :))

bizim oyunlarımız oldukça yaratıcıydı ve çeşitliydi. sizinkiler kadar masum değildi belki ama bilmece gibi karmaşık oyunlardı. çamurdan köfte yapmazdık. çamura çivi fırlatır aralara çizgiler çizer çıkan şekillerden bişeyler çıkartırdık fln. hatırlamıyorum şimdi.

sezerle konuştuk bugün bu konuyu, yad ettik eski oyunları. hakkaten çok güzel oyunlarımız vardı.

mim dedi ki...

çamaşır yıkayan suziydi.

"suuuzi çaaamaşır yııkar, baaaşından terleer akar.."

bunun devamında bi de şöyle birşey vardı; üçkere a a a üçkere b b b üç kere a üç kere b al fa be!
ahah çok komik :)

mer dedi ki...

mim senin bilebileceğini düşnmüştüm. bi adını hatırlayamadım. lisa mıydı neydi dedim ama suziydi. sağol.
devamında ki en komiklik şu ;
hop çikolata çikolata akşam yedim salata salatanın yarısı osman beyin karısı :) eheehe

eşref ; bende ip atlayamayanlardanım hele dışardan girmek falan ölümdür benim için. ben tek birey olarak ip atlamayı
severim. ters falan da atlarım he..

sac ; afiyet olsun. :)

hepatitze dedi ki...

aa mer suzi desen hatırlardım bak ben bunu.. lisa filan dedin sen kafam karıştı:)

divân dedi ki...

abim yastiklardan taksi yapardi...
o soför olurdu otururdu, bizde kardesimle müsteri olurduk, ve oraya veya buraya götür bizi derdik.. paralel olarakta kardesimle evcilik oynardik ve biz iki komsu / arkadas bulusup birlikte taksiyle alisverise falan giderdik. tabii o zamanlar para bol, köseye bile taksiyle gidiyoruz :)) bazen evcilige dalip abimi unuttugumuz oluyodu, o zaman soför bey evimize kadar gelip, e taksiye binmiyecekmisiniz? diye soruyodu.. o zamanin taksicileri daha bi sevimliydi sanki :)))
bu yorumu yazarken cok güldüm ya...
yani mer sen benim gülmeme vesile oldun ya, Allah´ta senin yüzünü güldürsün, e mi??
asûde

Tugc dedi ki...

Ben de cok severdim camurla oynamayi..Boyle bir seferinde hatta oyle bir kivama getirmistik ki camuru, gunlerce ugrasmistik onun icin..Boyle ne cok civik, ne de kati..
Bi de ben boyle tarif vermesini severdim, sesli sesli.."Simdi aldigimiz 250gr. unu" (tabi bu un kum oluyordu, 250 gr. ne haberim varmiydi bilmiyorum)
Evcilige gelince..Benim en cok kullandigim kelime, oyunu hazirlarken: "Masuscuktan". :)