02 Nisan 2006

Nilüfer' in bir klibi çıkmış. Kıyafetlerine bayıldım. Yeşil olan hele, beyaz olan hele... Öyle bi gelinlik olsa diyorum. Yok geri alıyorum lafımı... Aldım.
*
Ah mer 12'den sonra durmak çok da güzel birşey değilmiş. İyi ki çıkıyorsun netten...
*
Evde tek durmak iyi hoş da.. Yiyecek birşey bulamıyorum :)
*
Ay inanmıyorum ya. Bi yarışma mı ne başlayacakmış. Mankenler dövüşeceklermiş.. Hangi akıllı insan bu mu düşündü de tv'ye çıkardı ya. uf.. çok sinir oldum..
*
Gerçek hayat dergisinde yayınlanmış ama ben Derkenar'da okudum. Gökhan Özcan'ın yazısı. Biraz alıntı yapıcam dayanamıyorum çok beğendim :)

" Dostayevski'nin Suç ve Ceza'sını neden çok seviyorum biliyor musunuz? Çünkü içinde Tuna Kiremitçi'den hiç bahsedilmiyor.
.....
Yine söylenenlerin yalancısıyım, son günlerde market çıkışlarında her on poşetin en az beşinden şu iki şey çıkıyormuş ; bir adet hassas yüzeyli bulaşık süngeri ve bir adet a.ş.k. neyin kısaltılması.
.....
Kitap ; genç kız devşirici o meşhur gamzeli gülücük için alınmış bir bilet yalnızca. Esas mevzu yazar, yazarın boyu posu, yazarın aşkı ve arada ki reality durumlar"

Tebrik ediyoruz...
*


2 yorum:

mandalina dedi ki...

*nilüfer'in klibine geçen gün bir yerde rastladım. elbiseleri pek hatırlamıyorum. bu kadınlar yaşlanmıyor mu ya!

*12'den sonra nette durmak hakkaten iyi değil. düzeni bozuluyor insanın. gece gündüz oluyor. gündüz gece. halbuki Allah geceyi dinlenelim diye yaratmış. böyle de yaratılışına aykırı davranır işte insanoğlu.

*evde yalnız kalmak arada güzel oluyor. uzayınca o da sıkıyor.


*manken olayını duymadım.

*G.Özcan'ın yazılarını seviyorum.

mer dedi ki...

hakkaten ya.. nilüfer benden genç duruyo :)