17 Mart 2006

Otobüste ağlamak ;
Binilir otobüse... En kuytu köşe aranır. Ayakta kalındıysa kapının yanı, demire sarılınır. Yok boş yer varsa cam kenarı tercihtir. Oturulur... Kah asfalta bakarak kah gökyüzüne bakarak düşüncelere dalınır. Arada bi etraf kontrol edilir ( ki bugün karşımda ki kadın sanki benimle üzüldü) Kimseye belli etmeden mendil çıkarılıp burun,göz vb. silinir. Uzaklara bakmaya devam edilir edilir edlir... Ve gözlerden yavaş yavaş iner iner yaşlar... Tutmaya çalışılır... Belki bi kavanozum olsa denir içten. Tane tane toplasam gözyaşlarımı. Kavanoz? Tencere? Kova? Leğen? Küvet?

Bugün fat-tak-şiş hattında ağlayan bi kız görenler.. Evet o bendim :) Ama bakın gülüyorum. Ellerim gülme işareti yapmaya programlı :p Bide kalbime artı bi programa daha ihtiyacım var. Gül komutunu vereyim gülsün. Arada bi hüzün olsun içinde ama... Geçsin. He en önemlisi unut komutu. Unut yazdım mı tamam. Her istediğim gitsin. Ya da uğraşmayalım biri benim kafama tavayla vursun.
*
Bugün resim çekme ruhu olmayan bir arkdaşla taksimdeydim. Bi resim çekeyim dedim. Taksimin ortasında mal mal ne çekicen dedi. Söndüm :(jonquille bile böyle düşünmemişti halbuki.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

ağlamak guzeldir.. gozyaslarında suzulup gitsin artık,unutulamayan da..

Adsız dedi ki...

"ağlaya ağlaya senden vazgeçiyorum"

***
çok ağlasam tez biter misin, diye sormuşlar
biterim belki dene bi, demiş
katıla katıla ağlamışlar bi vakit
Merhamet'in kucağında bulmuşlar kendilerini ...

***

aliusta dedi ki...

ağlama değmez hayat bu göz yaşlarına

:(

mer dedi ki...

evet ağlamak güzel.. ağlayamayan bir insan olmak istemezdim... şükür ağlıyorum.
ve delete tuşu... olmayacağına göre en iyisi dünyanın geçiciliğini ve yalanlığını düşünmek...