16 Şubat 2006

sen imkansızsın...
sensizlik imkansız...
aşk... imkansız...

10 yorum:

Adsız dedi ki...

öle deme yaa.. eninde sonunda düzelir her şey.. sen bile şaşırırsın bu duruma..

Vladivostox dedi ki...

konuya tam olarak vakif degilim, sadece burada okudugum bazi seyler uzerine yorum yapacagim. onceden belirtmis olayim :)

simdi; sen oldukca uzgunsun, herseyden belli oluyorlar bu zaten. peki, senden ayrilan ya da ayriltilan (bilmiyorum hakikaten) bu kadar uzgun mu acaba? yani sensizlik imkansiz modunda midir ki su siralar? yok eger degilse, neden acaba? yani, ayni olayi yasamis iki insanin buna farkli tepkiler vermesi digerinin gozunu acmali bence. simdiye kadar, "benim icin aglamayan birine asla aglamam" diye hareket ettim. belli bir sure sonra her sey bitiyor zaten..

netice olarak, olaylar bu sekilde cereyan etmisse bu yorumu dikkate al derim; yok eger durum cok farkliysa ben bi ara gelip bu yorumumu sileyim :)

mer dedi ki...

pinkmoon; düzelecek elbet. yani ben düzeleceğim. sadece biz kalmayacak o kadar.

mer dedi ki...

dikkate alıyorum yorumunu nikita. :) bana ağlamayana bende ağlamam belki doğru ama hani biz kızlar hemen de o moda giremiyoruz. ama zamanla bu hallerim yoluna girecektir diye düşünüyorum. hatta ilk başta ki halim çok fazla kalmadı. arada bir geliyor aklıma(arada bir mi dedim) o zamanda ağlamıyorum şükür. Onun da üzüldüğünü görüyorum ama sanırım siz erkekler biraz daha umarsız olabiliyorsunuz :)

ama hakkten belli bir süre sonra herşey bitiyor. şükür ki insan nisyana mubtela...

(çok mu belli ediyorum üzüntülerimi ya?o kadar da saklamaya çalışıyordum)

aliusta dedi ki...

valla ben de okuduklarımdan yola çıkarak (ve haddime olmayarak) yazacağım. nikita'nın dediği şeye karşı çıkıyorum ben arkadaş, sizin üzülmenize sebep olan hiç üzülmüyorsa, ya da umurunda değilse, bu bizim üzülmememiz gerekliliğini mi doğurur? ve böyle bir saikle hareket edip üzülmemezlik yaparsak, ne farkımız kalır ondan?

üzülmeliyiz, ama dozunu kaçırmadan.

bir süre sonra bitmesi ise kurtuluş! bitmezse kafayı yer insan. ciddiyim :)

selametle :))

Tugc dedi ki...

La Mer, Inanmicaksin ama ben o sarkiyi yaklasik 2haftadir surekli olarak dinliyorum..Blogumda bile bahsettim hatta..Dinliyorum ve dinledikce icesim geliyor, ama malesef ki burda icki yasi 21 oldugu icin ve raki bulunmadigi icin icemiyorum..:(
Hani bir sarkinin sozleri, bu kadar mi bana uyar..
Soruyordum kendime ben cok mu alaturkalastim ve sacmalamaya basladim diye ama..Yok degil..baskalari da varmis benim gibi hisseden;)
HAni imkansiz diye birsey yoktur diyorlar ya..Bal gibi de var imkansiz diye bir sey..malesef..

mer dedi ki...

ali sarı; sen de doğru diyorsun. yani üzüntüsünü yaşamalı insan. ama üzülürken üzüntü sebebi olan insan hayatına çok rahat devam ediyorsa insan kendine "ya değer mi ki" diyor. tabii ki ben üzülmiyim deyip üzülmemek mümkün değil. muhakkak olacak oda. ama işte karşı tarafı düşününce kendini paralamıyor insan belki. değmez ona diyip içinde yaşıyor üzüntüsünü. doğrusuda bu belki. kafayı yemek kısmına gelince. kesinlikle doğru. tekrar şükür ediyorum ki unutuyorum...

selametle saygılar... :)

mer dedi ki...

tuğçe ; ben de dün keşfettim şarkıyı. ve vuruldum. bana inat nerden karşıma çıktıysa...
o artık gerçekten imkansız oldu. onsuzluk imkansız mı diye düşünüyorum da. artık değil. değmez diyebiliyorum ama yine de aşk imkansız geliyor. sevgi.. belki...

a resmen O aşkı gözümde imkansızlaştırdı. helal...

Erol dedi ki...

küçükken dişçiden korkardım, dün dişçiye ne kadar da istekli gitmişim. hatta döndüğümde, kendi kendime; "lan hiç korkmadın, aa nasıl olur, senin korkman lazım, hayırdır inşallah" dedim. sonra "vay anasını be" dedim. sonra o kadar. aman boş ver :)

Adsız dedi ki...

pişiyorsun canım..;) mübarek olsun...